25 Mart 2008

Kurabiyeler


Bora hep söyleyip duruyordu, annecim lütfen sen de sitene (bloguna demek istiyor) yaptığın yemeklerin resimlerini koy diye. Hep üşeniyordum ama bu sefer oğluşumu kırmadım ve haftasonu aklıma estiği gibi yapıverdiğim kurabiyelerimin fotoğrafını çektim ve işte ekledim bile. Bu, blogum için bir ilktir!:)

Silivrim Kaymaaaaaaakkk



Almaata'ya yeni geldiğimiz sıralarda beni en çok şaşırtan marketlerdeki süt ve süt ürünlerinin inanılmaz çok ve çeşit olmasıydı.Daha önceki Orta Asya maceramızdan (1996-2001 arası Aşkabat'ta yaşamışlığımız var ya) hiç alışık olmadığımız bir görüntüydü bu benim için. Mesela sütler burada yağ oranlarına göre satılıyor, %1'den başlıyor %6 ya kadar devam ediyor, aynı şekilde meyveli yoğurtlar sonra peynirler.. Oysa Türkiye'de bile en fazla az-orta-tam yağlı olarak üçe ayrılır süt ürünleri, haaa bir de light olanlar var..Amma velakin hepimizin sofrasından eksik olmayan bildiğimiz sıradan yoğurt yok! Yaw nasıl olur, memleket yoğurdun envayi çeşidiyle kaynarken bizim güzelim yoğurdumuz nasıl olmaz? Hem canım bunca Türk yaşıyor burada, biri de akıl edememiş mi bu işin üretimine soyunmak? Yok vallahi gelmemiş ya da benim gibi akıl eden varsa da düşüncesinde kalmış sadece:)


Siz benim yok dediğime bakmayın tabii, Ramstore'a uçak kargo ile geliyor ayda 1-2 kez ancak 8000 Türk'ün yaşadığı bir şehirde tabiri caizse yağmalanıyor gelen yoğurtlar, tabi bir de fiyatı Türkiye'de almaya alışık olduğumuzun en az 2-3 katı gibi.. Bizim gibi yoğurt seven (haftada en az 3 tane tava yoğurdu yeriz ayıptır söylemesi) bir aileye yapılır mı bu beee, çocuklar bile dumura uğradılar, anneeeeee yoğurt yok mu bu yemeğin yanına diye:( Dedim bu iş böyle olmayacak, iş başa düştü!


Tam ne yapsam da kendi yoğurdumuzu evde yapsam diye düşünürken televizyonda bir programa gözüm takıldı tesadüfen. Belki de doğma-büyüme Silivrili olduğumdam birden bire kulak kesildim programa; araştırmacı Artun Ünsal'ın son kitabı "Silivrim Kaymak" ı anlatıyordu. İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş misali bir solukta dinledim Artun Ünsal'ı. Ama tabii püf noktaları kitaptaydı yoğurt yapımının. Buradaki arkadaşlarımdan birine de anlatmıştım bu kitap hakkında bişeyler, saolsun Türkiye'ye tatile gittiğimde aramış bulmuş kitabı ve bana hediye olarak getirmiş:) Eveeeet, kitap da elimde olduğuna göre güç bende artık:)


Hemen başladım okumaya, meğer bilmediğim neler varmış, yoğurt deyip geçmeyin ne teknikler ne teknikler! Biraz da elimin marifetinden olsa gerek çok hızlı kaptım yoğurt yapımını ve inanmayacaksınız ama bu işin ticaretini yapmam için teklif bile aldım!!:) Ama yok, ticarete girmemeye neredeyse yeminliyim, o yüzden ben sadece kendimiz için yapmaya devam edeceğim mis gibi yoğurtlarımı, hele de şöyle üstüne çörekotu serpince yeme de yanında yat evde yapılmış yoğurdu:)

18 Mart 2008

Öyle Uzak ki Yerim Uzakları Aşıyor..



Hümeyra'nın güzeller güzeli, insanın içine ok gibi işleyen bir şarkısını hayatımda iyi ki var dediğim,cüssesi küçük ama yüreği cüssesine inat kocaman olan bir dostum göndermiş bana; şarkı aslında "öyle uzak ki yerin, uzakları aşıyor" diyor ama benim nedense "öyle uzak ki yerim" diyesim var.. Bilen bilir, gurbet zordur.. Saol canım kıtkıtım, seni çok seviyorum..

04 Mart 2008

KÜÇÜK SARI HAPLAR


2 gün oldu o iki küçük sarı hapı içeli, bişey olmadı henüz, daha doğrusu korktuğum başıma gelmedi. Oysa şiddetli bulantı ve kusma bekliyordum ama demek her ilaçların yan etkilerinin kişiden kişiye farklılık gösterdiği çok doğruymuş. Halbuki kullananların çoğu aynı dertten muzdarip! Şanslıyım galiba, aynen hastalığımın diğer birçok kişi gibi sürünmeden-süründürülmeden teşhis edilmesi gibi. Ne derler, kötünü iyisi!
Bu kış benim için gerçekten zordu, hani derler ya en önemlisi ağız tadı diye, gerçekten öyle. Keyif olmayınca insanın kolu kanadı kalkmıyor, bir miskinlik çöküyor, bir huzursuzluk-karamsarlık.. Ama toparlandım artık, bahar da geliyor yavaş yavaş, eminim ruh halimdeki bu olumlu değişiklikte havaların ısınmasının payı da vardır. Bugün evimize çok güzel pembe bir sümbül aldım mesela ama kesmedi tek sümbül beni, yarın gidip koca bir saksı ve bir sürü renginden daha almayı planlıyorum,rengarenk bir sümbül şenliği olsun, ev bahar bahar olsun, penceremin önü şenlensin diye:)
Ve artık yazmalıyım, tutulmuş klavyem..